Gebe Takibini Kim Yapar? 

​

Gebe takibini kadın hastalıkları ve doğum uzmanı olan her kadın doğum uzmanı  yapabilir. Ancak bazı kadın hastalıkları ve doğum doktorları, gebe takibi yapmak istemezler. Gebe takibi konusunda tecrübeli, sorularınızı cevap alabileceğiniz ve ulaşabileceğiniz bir doktor seçmelisiniz.

​

Gebelik Takibi Ne Zaman Başlar?

​

Gebelik takibi, gebelik olduğu öğrenildiği andan itibaren yapılır. Gebelik takibinin amacı, sağlıklı bir gebelik geçirmek ve sağlıklı bir çocuğun dünyaya gelmesini sağlamaktır. Çok erken dönemde transvajinal ultrasonografi ile bakılırsa rahim iç zarının (endometrimun) kalınlaştığı görülür. Gebelik kesesinin transvajinal ultrasonografide görülebilmesi beklenen adet kanamasından yaklaşık bir hafta sonrasıdır. Kanda gebelik testi B-HCG ile, gebelik çok erkendöneminde teşhis edilebilir. B HCG 1000-1500 IU/ml üzerine ulaştığında transvajinal ultrasonografi ile gebelik kesesi görülebilir. Erken dönemde bakılmasının en önemli amacı, gebelik kesesinin rahim içerisinde görmek ve dış gebelik olmadığından emin olmak içindir. Bu nedenle adet kanaması geciktiğinde muhakkak bir kadın doğum uzmanına başvurun.

​

Gebelik Takibi Nasıl Yapılır?

​

            Gebelik takibi, gebeliğin başından doğum gerçekleşinceye kadar belli aralıklarla anne ve bebeğin sağlık durumunu değerlendirmek, çıkabilecek sorunları önleyebilmek için yapılır.  Kanda veya idrarda gebelik testiniz pozitif olduğu andan itibaren takibe başlanılır. İlk ayda bebek kalp atımı görülünceye kadar bebek haftada bir bakılır. Böylece gebeliğin normal bir gebelik olduğu teyit edilir. Anembriyonik  (boş) gebelik ve dış gebelik de ekarte edilmiş olur. Sonrasında aylık tedavilere geçilir. Ancak gebeliğin erken haftalarında vajinal kanama olursa muhakkak ultrasonografi ile bakılarak bebeğin canlılığı görülmelidir. 11-14. hafta arasında ikili tarama için, 16-20. hafta arasında dörtlü tarama ve nöral tüp defekti  (NTD) riski açısından muhakkak bakılır. 32. haftaya kadar bebek aylık takip yapılır. 32-36 hafta arası 15 günde bir takip edilir. 36. haftadan sonra haftada bir kez 40. haftaya kadar takip edilir. 40. haftadan sonra artık gün aşımı olduğu için 3 günde bir bakılır.

   Gebelik takibinde ultrasonografi takibi yanında,  gebe beslenme konusunda bilgilendirilir. Gebenin her ziyaretinde tansiyonu ve kilosu kontrol edilir. Erken gebelik dönemde yüksek tansiyon varsa bunu bilip uygun antihipertansif başlanmalı. İleri gebelik aylarında kontrolsüz kilo alımı ve yüksek tansiyon gebelik zehirlenmesi (preeklamsi irileşmesi ve doğum sırasında oluşabilecek doğum travması önlenmiş olur. Annenin şekeri kontrol altına alınırsa doğum sonrası bebekte olabilecek hipoglisemide önlenmiş olur.

   Gebelik takibinde gerektiğinde vajinal muayenede yapılabilir. Vajinal muayene ve vajinal ultrason her ikisi de düşük, erken doğum gibi durumlara neden olmaz.  Vajinal ultrason ile gebeliğin erken döneminde kontroller yapılır. Daha sonraki takiplerde vajinal ultrason ile, rahim ağzı uzunluğuna, açıklığına ve bebeğin eşinin (plasentanın) rahim ağzına yakınlığını değerlendirmek için bakılır. Gebelikte vajinal muayene, vajinal enfeksiyon, ilişki sonrası kanama, genital siğil, genital varisteri değerlendirmek için yapılabilir.  Vajinal muayenenin yapılmaması gereken tek durum bebeğin eşinin rahim ağzını kapatması, eşinin aşağıda olduğu durumdur (plasenta previa). Doğuma yakın kemik pelvisi ve vajeni değerlendirmek için vajinal muayene yapılır.

​

      Gebelik takibinde Kullanılan Vitaminler:

​

     Gebelik öncesi ve gebeliğin ilk 12 haftasında bebeği Nöral Tüp Defektin korumak için  400 mikrogram folik asit öneriyoruz. Nöral Tüp Defekti  riski olan gebelere daha yüksek doz folik asit gerekebilir. Gebeliğin 12. haftasından sonra bütün gebelere doğuma kadar ve doğum sonrası demir takviyesi öneriyoruz. Ayrıca gebelikte yiyeceklerle yeterli miktarda iyot alınamadığı için 150 mikrogram iyot takviyesi öneriyoruz.

     Omega 3 takviyesini de bütün gebelik boyunca öneriyoruz. Omega 3 bebeğin büyümesi, gelişmesi, kilo almasına yardımcı olur. Ayrıca bebeğin beyin, sinir sistemi ve göz gelişimi açısından gereklidir. Annenin hamilelikte yüksek tansiyon ve gebelik zehirlenmesi (preeklamsi) riskini azaltır. Hamilelik ve doğum sonrası lohusalık döneminde duygu bozukluğuna bağlı depresyondan korunmasını da yardımcı olur.

   Yapılan kan testlerinde D ve B12 vitamini değerleri düşük ise D ve B12 vitamin takviyesi ayrıca gebeliğe uygun multivitamin takviyesi yapıyorum.

​

            Gebeliğin Takip Edilmesi Önemli Midir?

​

Her gebenin gebelik süresince bir sağlık merkezinde Kadın Doğum uzmanı tarafından muhakkak takip edilmesi gerekir. Tek bir doktor tarafından takip yapılması önemlidir. Doktor gebesini daha iyi tanır, gebede doktorunu tanır aralarında bir güven ilişkisi oluşur. Gebelik takibi, bebek ve annenin, gebelikte oluşabilecek sorunların önlenmesi ve sağlıklı bir doğum yapabilmesi için önemlidir. Gebelik takibi, adetin gecikmesi, gebeliğin idrar veya kan tahlili ile teyit edilmesi ile başlar. Bu süreç gebeliğin bitimi doğuma kadar devam eder. Gebelik takipi ile, bebekte oluşabilecek yapısal bozukluğun önüne geçilebilir, bebeğin gelişimi izlenir, bebeğin gelişiminin haftası ile uyumlu olup olmadığı, bebeğin canlılığı gözlemlenir.

Gebelik takibi ile, gebenin kendisinde oluşabilecek yüksek tansiyon ona bağlı oluşabilecek gebelik zehirlenmesi (Preeklamsi, eklamsi ) gibi anne ve bebek hayatını  tehdit eden  durumlar önlenebilir. Yine gebelik sırasında oluşan Derin ven trombozu, gebelik diyabeti, gebelikte tiroid bozuklukları gibi anne ve bebeği etkileyen hastalıkların takip ile kontrolü ve tedavi edilmesi önemlidir.

Gebelik takibi, gebenin beslenmesinin düzenlenmesi açısından da önemlidir. Anne adayı için sağlıklı bir beslenme programı verilir böylece gebeliğin daha sağlıklı gitmesi ve bebeğin gelişiminin iyi olması sağlanır.

​

 Gebelik Takiplerinin Sıklığı Nasıl Olmalıdır?

​

Gebelik takibi, ilk ay bebeğin kalp atımı görülünceye kadar haftada bir yapılır. Sonrasın da riski olmayan gebeler 32. haftaya kadar ayda bir kez, 32-36 hafta arası 15 günde bir kez bakılır. 36. haftadan sonra doğuma kadar yani 40. haftaya kadar haftada bir kez bakılır. 40. haftaya kadar doğum olmamışsa 41.haftaya kadar 3 gün de bir bakılır. 

​

İlk Muayenede Neler Yapılır:

​

   Anne adayının son adet tarihi öğrenilerek gebelik haftası hesaplanır. Gebelik tarihini ovulasyonun olduğu ilişki gününden değil, son adet tarihinden hesaplıyoruz. Eğer adet düzensizliği varsa gebelik tarihini 6-8. hafta arasında yapılan transvajinal ultrason ile netleştiririz.

    Daha sonra anne adayının hikayesi  (anamnez) alınır. Hikayede anne adayının kaçıncı gebeliği olduğu sorgulanır. Daha önceden geçirilmiş düşük, normal bir gebelik, doğumu olup olmadığı öğrenmemiz gerekir. Yine anne adayının adet düzeni, kronik bir hastalığını olup olmadığı ve ailesel genetik bir rahatsızlığı olup olmadığı sorgulanılır.  Anne ve baba adayının akrabalıklarının olup olmadığını sorgularız ve kan grubu öğrenilir, kan uyuşmazlığı varsa ona göre takibi yapılır.

   Sonrasında anne adayını ayrıntılı fizik muayenesi yapılır. Tansiyonuna (kan basıncı) ve kilosu kontrol edilir. Gebeler çok sevmese de pelvik muayene yapılarak vajinal akıntı,  rahim ağzı ve rahim değerlendirilir.

    Trans vajinal ultrason ile rahim (uterus), yumurtalıklar (overler) değerlendirilir. Gebelik kesesi değerlendirilir. Gebelik 5-6 hafta civarında ise bebeğin kalp atımı görülür.

    Muayene tamamlandıktan sonra gebelik ile ilgili bilgilendirme yapılır. Gebelikte nasıl besleneceği, alması gereken kilo miktarı, verilecek vitaminler, cinsellik, gebelikte yapılabilecek sporlar, çalışma hayatı, gebelik izinleri beklenen doğum tarihi bilgisi verilir. Acil durumların ne olduğu, nasıl davranılacağı ve bize ulaşabilecekleri telefon numarası verilir.  Sonraki muayene aralıkları, yapılacak testler anlatılır. Doktor ve aile arasında güven ortamı oluşturulur.

​

       Trimester Nedir?

​

       Trimester, latince üç ay anlamına gelir. 9 aylık gebelik süresinin her üç aylık dönemlerine verilen isimdir.

​

      Hamilelikte Hafta Hafta Hangi Muayene Ve Tahliller Yapılmalı?

​

     Gebelikte ilk 3 ay:

     İlk gelişinizde, adetiniz bir hafta gecikti ise transvajinal ultrason ile gebelik kesesini görebiliriz. Eğer gebelik kesesini göremezsek kanda Beta-HCG bakılır. Bu test gebeliğin var olup olmadığını gösterir. Ayrıca Beta-HCG seviyesi ve takibi ile bunun normal  (intrauterin) gebelik olup olmadığı veya dış gebelik olup olmadığı hakkında bize bilgi verir.  Gebeliğin erken döneminde gebelik takibi transvajinal ultrason ile yapılır. Gebeler transvajianal ultrasonun bebeğe zarar verebileceğinden, düşüğe neden olabileğinden korkarlar. Transvajinal ultrasonun kesinlikle bir zararı yoktur. Aksine gebeliğin başında rahim ve yumurtalıkların değerlendirilmesi açısından da önemlidir. Transvajinal ultrasonda bebeğin kalp atımı görülmedi ise bebek kalp atımı görülünceye kadar haftalık takipler yapılır.

Gebeliğin ilk 3 ayında anne adayının,  vücudunda Beta HCG, estrojen, progesteron,  prolaktin hormonlarının  ani artışına bağlı değişiklikler olur.  Baş ağrısı, bulantı,  kabızlık,  memede hassasiyet ve dolgunluk hissi vücuttaki hormonal değişiklikler sonucu oluşur. Ayrıca yorgunluk hissi ve sürekli uyuma isteği yine bu dönemde sıkça yaşanır.  Bu fiziksel değişiklikler yanında psikolojik değişiklikler de oluşabilir. Bu dönem anne adayının en sıkıntı yaşadığı dönemdir. Bu dönemde anne adayının sıkıntılarına yönelik destek tedavisini düzenliyoruz.

        Gebelikte nasıl besleneceği, alması gereken kilo miktarı, verilecek vitaminler, cinsellik ile ilgili bilgi, gebelikte yapılabilecek sporlar, çalışma hayatı, gebelik izinleri beklenen doğum tarihi bilgisi verilir. Gebelik öncesi folik asit başlanmamış ise folik asit verilir.

         Acil durumların ne olduğu, nasıl davranılacağı ve bize ulaşabilecekleri telefon numarası verilir.  Sonraki muayene aralıkları, yapılacak testler anlatılır. Doktor ve aile arasında güven ortamı oluşturulur.

       Muayenehanemde kan ve idrarı alıp anlaşmalı laboratuara gönderiyoruz. Sonuçlar bize mail olarak geliyor. Bende sonuçları gebelerime telefon ile bildiriyorum.

​

           İlk 3 ay içinde yapılan testler:

​

         İlk ziyarette, tam kan, kan grubu, tiroid hormonu, karaciğer ve böbrek fonksiyon testleri, hepatit markerları, toxoplazma enfeksiyonu, CMV (sitolomegali virüs) enfeksiyonu, rubella (kızamıkçık) enfeksiyonu testlerini yapıyoruz.  Toxoplazma enfeksiyonu enfekte kedinin pisliği ile veya enfekte çiğ etle bulaşabilen bir mikroptur. Evde beslenen, çiğ etle beslenmeyen ve veteriner kontrolünde olan bir kediden bulaşma ihtimali yoktur. Önlem olarak yinede gebe, kedinin dışkı kabını değiştirecek ise eldiven kullanması veya ellerini güzelce yıkaması gerekir. Gebenin çiğ et yememesi, çiğ ete dokunursa ellerini yıkaması gerekir. Toxoplazma paraziti, bebekte birtakım anomalilere neden olabiliyor. Bu nedenle bunlara dikkat etmeliyiz.

     Gebeliğin 11-14. Haftası arasında ikili tarama testi yapılıyor. Bu test down sendromu için yapılan bir tarama testidir.  Bu test için ultrason ile bebeğin boyu, ( baş popo uzunluğu), ense kalınlığı ölçülüyor ve burun kemiğinin görülmesi gerekiyor. Annenin yaşı, kilosu, boyu ve anne kanından eş zamanlı Beta HCG, PAPP A denilen iki hormon bakılarak istatiksel bir sonuç veriyor. İkili tarama testi bize istatiksel bir sonuç veriyor, sonucunun güvenirliği ultrason ile birlikte %80 dir.

             10. haftadan sonra yine down  sendrom için yapılan fetal DNA testi var. Bu test için anne kanından 10 cc kan alınıyor. Anne kanında, bebeğe ait hücreleri bulup fetal DNA bakılıyor. Bu testin doğruluk oranı %99 dur.  Bu test hala çok pahalı olduğu için her gebeye yapamıyoruz. Anne yaşının 35 üzerinde olması, ikili tarama testinde gebenin yüksek riskli çıkması, ense kalınlığının artmış olması veya burun kemiğinin görülemediği durumlarda fetal DNA testi tercih ediyoruz.

       12. haftadan sonra D vitaminini kanda kontrol ediyorum,  eksikliği varsa D vitamini takviyesi yapıyorum.

İkinci 3 ay:

İkinci 3 ay gebeliğin 12-28. haftalar arasıdır. Bu dönem gebeliğin en rahat  geçirilen dönemidir. Henüz karın çok büyümemiştir, hormonal değişikliğe vücut alışmıştır. Bulantı ve kusmalar varsa bunlar biter. Bu dönemde artık beslenmemize daha dikkat etmeliyiz. Yorgunluk hissi ve uyuklama hali bitmiştir.

Bu dönemde gebelerimize spor yapmalarını öneriyoruz. Gebe pilatesi, yoga,  yüzme ve yürüyüş önerdiğimiz sporlardır. Spor sayesinde gebelerin ruh ve beden sağlıkları daha iyi devam ediyor. Doğum eyleminde de spor yapmanın faydalarını görüyoruz.

Gebeliğin 18-19. haftasından itibaren gebeler bebeklerinin hareketini hissetmeye başlar Bazen gebelerin bebeğin hareketini hissetmesi 21. haftayı bulabilir. Aslında bebekler 7. haftadan itibaren hareketlidir, ancak gebelerin bu hareketleri hissetmesi bu haftalardan sonra olur. Anne adayları bebeklerinin hareketini hissetmeye başladıktan  sonra ruhen çok daha rahat olurlar.

Bu dönemde gebelere dört boyutlu renkli ultrason yapıyoruz. Anne adaylarımız renkli ultrason da bebeği ve bebeğin hareketlerini çok rahat görebilirler. Bebeği bu şekilde görebilmek anne adaylarını çok rahatlatır. Renkli ultrason görüntülerini de CD olarak veriyorum.

Sağlık bakanlığı gebelik süresinde tetanoz aşısını öneriyor ve bu aşı aile hekimleri tarafından yapılıyor. Tetanoz aşısı ölü aşı olduğu için gebeliğin her döneminde yapılabilir ancak genellikte ilk üç aydan sonra öneriliyor. Tetanoz aşısı olan gebede oluşan antikorlar bebeğe de geçer ve doğum sonrası oluşması muhtemel yenidoğan tetanozuna karşı korur. Tetanoz aşısını, gebe daha önce hiç aşı olmamış ise veya aşısı tam değil ise birer ay arayla iki doz yapılıyor. Eğer daha önce tetanoz aşıları tam olarak yapılmış ise ve son aşıdan sonra 10 yıldan az bir süre geçmiş ise tetanoz aşısına gebelik süresinde gerek yoktur.

Nöbet tutan meslekte olan gebelere, 24. haftada durumlarını bildiren rapor verilerek nöbetten çıkmaları sağlanır.

Uçakla seyahat etmek isteyen gebelere 27. Haftaya kadar rapor istenmemektedir. 28. Haftanın üzerinde iseniz uçağa binmek için raporunuzu almaya unutmayın. Tek gebelikte 28-36 hafta arası doktor raporu istenir. İkiz gebelikte doktor raporu ile gebe 32. haftaya kadar uçulabilir. Gerektiğinde gebeye uçak için uçakla yolculuk yapabilir raporunu verebilirim.

​

 İkinci 3 ayda yapılan testler

​

16-20. hafta arasında down sendromu ve NTD (nöral tüp defekti) için yapılan dörtlü tarama testimiz var. Bu test için bebeğin ultrasonla baş ölçümünü (BPD) alıyoruz, annenin kilosu, yaşı eş zamanlı anne kanını alıyoruz. Anne kanında dört adet hormon (Beta HCG, alfa fetoprotein, İnhibin A, estrıol) bakılır. Bunların hepsi bize istatiksel bir sonuç veriyor. Dörtlü test bir tarama testidir. Doğruluk oranı ultrason ile birlikte %80 civarındadır. Eğer gebeye fetal DNA testi yapılmış ise dörtlü tarama testine gerek yoktur.

18-22. haftalar arasında ayrıntılı ultrason için gebelerimizi bir perinatoloji uzmanına veya radyoloji uzmanına gönderiyorum.

24-28. haftalar arasında gebelerimize, gestasyonel diyabet yani hamilelikte meydana gelen şeker hastalığını saptamak için 50gram veya 75. gramlık glukoz tarama testi yapıyoruz.   Bunun için meyve aromalı glukozlu sıvıyı gebemize içiriyoruz. 50 gr glukoz tarama testinde annenin aç veya tok olmasına bakılmaz.  50 gr glukoz tarama testinde 1. saat kan şekeri alınır. Bu test bozuk çıkarsa daha sonra en az 8 saat açlık ile 100 gr oral glukoz tolerans testi (OGTT) yapıyoruz.

 75 gr glukoz tarama testi için gebenin en az 8 saat aç olması gerekir.75 gr glukoz taramada testinde açlık kan şekeri, 1. ve 2.saat kan şekerleri alınır. Bu test bozuk çıkarsa ekstra bir test istemiyoruz.  Bu testleri muayenehanemde yapıyorum. Glukoz testi yapılırken, anne adayları bu süreci muayenehanemde dinlenerek geçiriyor.

Bu dönemde tam kan, TSH (tiroid hormonu) değerleri tekrar kontrol edilir.  Eğer anne adayı ve babada kan uyuşmazlığı varsa anne adayı Rh(-), baba Rh(+) ise indirekt coombs testi yapılır. Sonuca göre takibi yapılır.

 

Son 3 ay ayımız (üçüncü 3 ayımız):

​

28 haftadan sonra doğuma kadar geçen süreçtir. Bu dönem biraz daha zor geçen bir dönemdir. Hızla büyüyen rahim karın içinde diğer organları biraz sıkıştırabilir. Rahim büyüdükçe mideyi yukarı iterek, mideden yemek borusuna asit kaçağına neden olabilir. Buna bağlı mide yanması ekşimesi gibi şikayetler olur. Gebeler bunu önleyebilmek için sık sık ve az yemeliler. Gaz yapıcı yiyeceklerden, yağlı yiyeceklerden ve hamur işinden uzak durmalılar.  Yemekten sonrada en az 2 saat uzanmamak gerekir. Şikayetleriniz geçmezse doktorunuza başvurun.

Rahmin yukarı doğru büyümesine bağlı diafragma yukarı itilir bu sebeple akçiğerler de yukarı itilir, bunun sonucunda nefes darlığı ve çabuk yorulma görülebilir. Bu nedenle hızlı hareketlerden kaçınmalıyız ve sporda kendinizi zorlamayın.

Rahmin büyümesine bağlı bağırsaklar yana doğru itilir, bu nedenle bağırsaklarda gaz problemi yaşanabilir. Gaz problemini önlemek için yiyeceklerimize dikkat etmeliyiz, ayrıca meyve ve suyumuzu oda sıcaklığında olmalı. Karın kaslarını güçlendirici egzersizin faydası olur.

28-32 hafta bebeğin en hareketli olduğu dönemdir. Bu haftadan sonra hareketleri daha az ancak daha kuvvetlidir. Son bir ayda bebeğin hareketleri daha az sıklıkta ve daha az olabilir. Bebeğe giden kan akımında bir azalma olursa bebeğin vereceği ilk tepki hareketlerini azaltmak olur. Bu yüzden anne adayı bebeğin hareketlerinde bir azal ma hissederse bebek hareketlerini saymalı. Bebekler aralıklı da olsa 12 saat de 10 kez  hareket etmelidir.

  Birinci gebelikte bebek 32 haftada doğum pozisyonunu alır. İkince ve daha fazla olan gebelikte bebeğin pozisyon alması daha sonraki aylarda olabilir.  

Bu dönem gebenin kilo alması, rahmin büyümesine bağlı bel ve kalça ağrıları çok olabilir. Bunları önlemek için gebeliğin 12-14. haftadan sonra, gebeliğe uygun spor yapmasının faydası olur.

SGK anlaşmalı kurumlarda çalışan gebelerimize 32.haftada çalışabilir veya çalışamaz raporunu muayenehanemde veriyorum.

32. haftadan sonra gebelerimizi 15 günde bir bakıyoruz. Tansiyon takibi, ödem,  kilo artışı ve bebeğin gelişimi daha sık aralıklarla yapılıyor. Bu dönemde tansiyon yükselmesi, ödem anne ve bebeğin hayatını riske atabilen ciddi bir durumdur. Son iki ayda, ayda 2 kg alınması normaldir. Hızlı kilo alımı sıkıntı olabilir.

35. haftada artık doğum çantamızı hazırlamamız gerekir.

36. gebelik haftasından sonra gebelerimizi haftada 1 kez bakıyoruz. Her muayenede NST (nonstres test) yapılır. Bu aletin iki probu var. Bu problar lastikli bağcıklar ile karına yerleştirilir.  Bunlardan biri ile bebeğin kalp atımını, diğeri ile rahim kasılmalarını görebiliyoruz. Gebe eline verdiğimiz butona basarak bebeğin hareketlerini işaretler. Bu şekilde bebeğin iyilik halin görebiliyoruz. Riskli gebelerde NST (nonstres testi) daha erken haftalarda da yapıyoruz. Hastanede doğum eyleminde de bebeğin iyilik halini  yine NST ile takip ediyoruz.

36. haftadan sonra doğumla ilgili detaylı konuşuyorum. Doğum hakkında bilgilendirmeler yapıyorum. Ailenin sorularını cevaplıyarak onları rahatlatıyorum. Yine bu haftada halk arasında çatı muayenesi denilen vajinal muayeneyi yapıyorum. Bebeğin başı  ile pelvis kemiğinin uyumunu değerlendiriyorum. Bu muayene ağrılı değildir. Bu muayene ile doğumun vajinal olup olamıyacağı hakkında bilgi verir. Ancak doğumun vajinal olarak devam edip etmiyeceği doğum anında bebeğin  ile değerlendirilir.

37. haftadan sonra meme başı kontrolü yapıp lanolinli krem öneriyorum. Lanolinli krem, hem meme başını çatlaklardan korunmasını sağlıyor, hem de emzirmeye meme başını hazırlıyor.

Doğum 40. Haftaya kadar olmadı ise bebeğin doğumu için en fazla 41. haftaya kadar bekliyorum. Bu haftada gebeyi üç günde bir kontrol ediyorum.

Son 3 ayda yapılan testler:

Son 3 ayda artık özel yapılan bir testimiz kalmadı. Bu dönemde gebenin durumuna göre ekstra tahliller istenebilir. Tam kan, TSH (tiroid hormonu), tam idrar, testleri aralıklarla yapılır. Kan uyuşmazlığı var ise indirekt coombs test yapılır.

​